RUMINANTS TR

İnekleri serinletmek: Sıcak yaz aylarında sığırların sıcaklık stresini nasıl yönetebilirsiniz?

Giriş

Sığırların sıcaklık stresi yönetimi, özellikle sıcak yaz aylarında kritik bir önem taşır. Yüksek verimli süt sığırları başta olmak üzere sığırlar, yüksek metabolik ısı üretimleri nedeniyle yüksek sıcaklıklara karşı hassastır. Sıcaklık stresinin belirtileri arasında artan soluma, salya akışı, azalan yem tüketimi ve uzun süre ayakta kalma yer alabilir. İklim değişikliğine bağlı olarak küresel sıcaklıkların artmasıyla birlikte, hayvanlarımızın sağlığını ve refahını korumak için etkili azaltma stratejileri büyük önem taşımaktadır. Bu yazıda, sığır sıcaklık stresini yönetmek için çevresel düzenlemeler, beslenme ayarlamaları ve teknolojik müdahaleler gibi temel alanları ele alıyoruz.

Çevresel Stratejiler

Sıcaklık stresini azaltmanın en ilgi çekici ve etkili yollarından biri, çiftlikteki barınakların değiştirilmesi ve/veya düzenlenmesi yoluyla sığırlar üzerinde sıcaklığın olumsuz etkisini en aza indirecek çözümler sunmaktır. Bu stratejiler güneş ışınımına maruziyeti azaltmaya, ısı kaybını desteklemeye ve hayvan konforunu maksimize etmeye odaklanabilir. Aşağıda bu stratejilerden bazılarına kısaca değindik.

1. Gölgelikler

Gölgelik sağlanması, güneşten gelen ısı yükünü azaltarak hayvan konforu ve refahına katkıda bulunur. İnekler yüksek sıcaklıklara karşı düşük direnç gösterir ve güneş ışınımına yoğun şekilde maruz kaldıklarında hızla sıcaklık stresine girerler. Gölgeye erişimi olan inekler daha düşük rektal sıcaklık ve solunum sayısını koruyabilir, bu da doğrudan daha iyi süt verimi ve canlı ağırlık artışı ile ilişkilidir. Gölgeleme için farklı seçenekler şunlardır:

  • Doğal gölgelik: Ağaçlar veya silvopastoral sistemler sürdürülebilir ve düşük maliyetli çözümler sunar; ancak uzun vadeli planlama ve yeterli alan gerektirir.

  • Yapay gölgelik: Metal veya polietilen gölgelik örtüler yaygın olarak kullanılır. Güneş ışınımının %80’inden fazlasını engelleyen malzemeler en iyi seçenektir.

  • Taşınabilir gölgelik: Rotasyonlu otlatma sistemleri veya küçük parseller için özellikle uygundur; ihtiyaca göre kolayca yer değiştirilebilir.

Gölge altında bulunan inekler, özellikle otlatma sistemlerinde daha fazla yatma süresi ve daha düşük vücut sıcaklığı sergilerler.

2. Havalandırma ve Hava Akımı Yönetimi

Barınaklı sistemlerde havalandırma, sıcaklık kontrolünün temel unsurlarındandır. Uygun havalandırma, nemli havayı seyreltir, konvektif ısı kaybını artırır ve amonyak gibi gazların yönetimine katkı sağlar. Doğru havalandırma, hâkim rüzgâr yönü ve yapı stratejileri göz önünde bulundurularak inşaat aşamasında planlanmalıdır.

  • Doğal havalandırma: Açık yan duvarlı ve sırt havalandırmalı, hâkim rüzgârlara göre konumlandırılmış barınaklar etkilidir. Yüksek yapılarda “baca etkisi” hava akımını artırabilir. Bu tip havalandırma, sıcaklık stresi yönetiminden bağımsız olarak her barınakta bulunmalıdır.

  • Mekanik havalandırma: Yüksek hızlı fanlar (ideal olarak ≥2 m/s), hayvanları etkili şekilde serinletir. Fan aralığı ve yüksekliği sıcak hava ceplerinin oluşmasını engelleyecek şekilde planlanmalıdır; bu, barınak tipine ve menfez yerleşimine bağlıdır.

Araştırmalar, 1.5–2.0 m/s hava akımının deri sıcaklığını 3°C’ye kadar düşürebileceğini göstermektedir (West, 2003). Aşırı sıcaklarda, fanlar tek başlarına yeterli olmayabilir ve evaporatif soğutma yöntemleriyle desteklenmeleri gerekir.

3. Evaporatif Soğutma Sistemleri

Bu yöntemler, suyun buharlaşmasını kullanarak hayvanın deri yüzeyinden ısıyı emer ve serinletme etkinliğini artırır.

  • Püskürtme sistemleri: Büyük damlalar (~30–60 saniye) doğrudan hayvanın vücuduna uygulanır, ardından 4–6 dakika fanla kurutma yapılır. Bu döngü, düşük buharlaşmalı soğutma kapasitesine sahip türlerde terlemeyi taklit eder.

  • Yüksek basınçlı sisleme: Özellikle kuru bölgelerde havayı soğutmak için kullanılır; doğrudan hayvanı değil havayı serinletir. Yüksek nemde etkinliği azalır.

  • Tünel ve çapraz havalandırma: Misting sistemleriyle kapalı barınaklarda kullanılır ve sıcaklık ile nemin hassas kontrolüne imkân verir.

Püskürtme ve fan kombinasyonu solunum hızını dakikada 90’dan 60’ın altına düşürerek ısıl konforu belirgin şekilde artırır.

4. Su Erişimi ve Yönetimi

Su, yalnızca beslenme gereksinimi değil, aynı zamanda temel bir ısı düzenleme aracıdır. Sıcaklık stresine giren hayvanlar su tüketimini %50’ye kadar artırır. Bu nedenle soğutma stratejileri, hayvanların her zaman taze suya ad libitum erişimini sağlamalıdır:

  • Su erişimi: Her bölmede en az iki su noktası olmalı, akış hızı ≥10 L/dak olmalıdır.

  • Gölgelik sağlanması: Suyun doğrudan güneşte ısınması engellenmeli; su sıcaklığı 25°C’nin altında tutulmalıdır.

  • Düzenli temizlik: Alg ve patojen birikimini önleyerek su kalitesini ve tüketimini korur.

Yüksek değerli işletmelerde kullanılan soğutma pedleri ve hidrotermal zeminler gibi yeni teknolojiler de mevcuttur. Bu sistemler, yatma süresince yerel soğutma sağlayarak termoregülasyon için önemli bir katkı sunar.

Beslenme Yönetimi

Ruminantlar, fermantasyon süreçleri nedeniyle 25-30°C arasında daha yüksek kritik sıcaklık aralığına sahiptir. Bu sıcaklıkların üzerinde sıcaklık stresi besin metabolizmasını değiştirir ve kuru madde alımını (DMI) düşürür. Diyet ayarlamaları enerji açığını telafi edebilir ve metabolik ısı üretimini azaltabilir:

  • Yüksek kaliteli kaba yemler rumende daha düşük fermantasyon ısısına neden olur.

  • Yemleme programı, hayvanların yem tüketimini artırmak için sabah erken veya akşam serin saatlere kaydırılmalıdır.

Genetik ve Teknolojik Çözümler

Bos indicus ırkları (ör. Gir, Brahman) ve melezleri, deri özellikleri ve metabolik adaptasyonları sayesinde sıcaklık stresine karşı daha dayanıklıdır. Sıcaklığa dayanıklı hayvanlar için selektif ıslah uzun vadeli bir stratejidir. Etkili olabilir, ancak zaman alır ve özellikle süt üretimi yapılan işletmelerde artı ve eksileri dikkatlice değerlendirilerek planlanmalıdır.

Hassas hayvancılık uygulamaları hızla gelişmekte ve sıcaklık stresinin erken tespitini sağlayan giyilebilir sensörler, termal görüntüleme gibi ilginç çözümler sunmaktadır. Yaygın kullanılan örnekler arasında sıcaklığa göre devreye giren otomatik sisleme ve fan sistemleri ile sıcaklık stresinin erken belirtilerini saptayan görüntüleme sistemleri yer alır.

Temel Mesajlar

Sığır sıcaklık stresi yönetimi; çevresel düzenlemeler, beslenme stratejileri ve teknolojik yenilikleri birleştiren multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Artan iklim değişkenliğiyle birlikte, hayvan refahını ve çiftlik verimliliğini korumak için proaktif ve uyarlanabilir yaklaşımlar şarttır. Araştırmalar şu anda farklı üretim sistemleri ve coğrafyalara uygun ölçeklenebilir ve erişilebilir çözümler üzerine yoğunlaşmaktadır.

 
References
1.    West, J.W. (2003). Effects of heat-stress on production in dairy cattle. Journal of Dairy Science, 86(6), 2131–2144. https://doi.org/10.3168/jds.S0022-0302(03)73803-X 
2.    Collier, R.J., Dahl, G.E., & VanBaale, M.J. (2012). Major advances associated with environmental effects on dairy cattle. Journal of Dairy Science, 89(4), 1244–1253. https://doi.org/10.3168/jds.S0022-0302(06)72193-2 
3.    Schütz, K.E., Rogers, A.R., Cox, N.R., Webster, J.R., & Tucker, C.B. (2010). Dairy cattle prefer shade over sprinklers: Effects on behavior and physiology. Journal of Dairy Science, 93(11), 5557–5565. https://doi.org/10.3168/jds.2010-3311 
4.    Igono, M.O., Johnson, H.D., Steevens, B.J., Krause, G.F., & Shanklin, M.D. (1987). Physiological, productive, and economic benefits of shade, spray, and fan systems versus shade for Holstein cows during summer heat. Journal of Dairy Science, 68(1), 87–95. https://doi.org/10.3168/jds.S0022-0302(87)79984-0 
5.    Polsky, L., & von Keyserlingk, M.A.G. (2017). Invited review: Effects of heat stress on dairy cattle welfare. Journal of Dairy Science, 100(11), 8645–8657. https://doi.org/10.3168/jds.2017-12651 
6.    Renaudeau, D., Collin, A., Yahav, S., de Basilio, V., Gourdine, J.L., & Collier, R.J. (2012). Adaptation to hot climate and strategies to alleviate heat stress in livestock production. Animal, 6(5), 707–728. https://doi.org/10.1017/S1751731111002448 
7.    Hansen, P.J. (2004). Physiological and cellular adaptations of zebu cattle to thermal stress. Animal Reproduction Science, 82-83, 349–360. https://doi.org/10.1016/j.anireprosci.2004.04.011 
8.    Gaughan, J.B., Mader, T.L., Holt, S.M., Sullivan, M.L., & Hahn, G.L. (2010). Assessing the heat tolerance of 17 beef cattle genotypes. International Journal of Biometeorology, 54(6), 617–627. https://doi.org/10.1007/s00484-009-0256-3