Buzağılarda Mycoplasma bovis: Neden Dikkat Etmeliyiz?
Sığırların Solunum Sistemi Hastalığı Kompleksi (BRD), buzağıların sağlığını etkileyen, büyümelerini yavaşlatan ve dünya genelinde sığır sürülerinin kârlılığını düşüren önemli bir enfeksiyöz hastalıktır. Mannheimia haemolytica ve Bovine Respiratory Syncytial Virus (BRSV) gibi bakteri ve virüsler BRD’nin başlıca etkenleri olarak bilinmektedir. Bu önemli patojenler arasında Mycoplasma bovis (M. bovis) özel bir yere sahiptir. Bu bakteri, konakçı bağışıklık sisteminden kaçabilmesini ve pek çok sığır sürüsünde baskın patojenlerden biri olmasını sağlayan kendine özgü biyolojik özelliklere sahiptir. M. bovis, artrit, otitis ve özellikle akut ve kronik zatürre vakalarından sorumlu olmasıyla öne çıkar.
M. bovis: Benzersiz Bir Mikroorganizma
M. bovis, sınıfı Mollicutes olan bir bakteridir ve konakçıya ihtiyaç duymadan kendini çoğaltabilen en küçük organizmalardan biridir¹.
Hücre duvarına sahip olmaması, Gram boyasıyla boyanmamasını ve hücre duvarını hedef alan beta-laktam veya sefalosporin grubu antibiyotiklerden etkilenmemesini sağlar. Küçük genomu, amino asitler ve bazı yağ asitlerini sentezlemesini engeller. Bu nedenle in vitro (laboratuvar ortamında) kültürlerinde karmaşık besinsel ihtiyaçları vardır¹ ² ³. Bu özelliklerinden dolayı taşınması ve laboratuvar ortamında üretilmesi zordur; bu da BRD’deki rolünün yeterince teşhis edilememesine ve öneminin hafife alınmasına yol açmaktadır⁴.
Buna rağmen, yüksek düzeyde bir patojenlik kapasitesine sahiptir. M. bovis; epitel hücreleri, kan mononükleer hücreleri, alveolar makrofajlar ve eritrositler gibi hücrelerin içine girip hayatta kalabilir, çoğalmayı engelleyebilir ve hücre fonksiyonlarını baskılayabilir. Aynı şekilde, makrofajların fagositozundan kaçabilir ve sitokin salgısını modüle edebilir. Ayrıca biyofilm oluşturabilir ve yüzey antijenlerini değiştirerek özgül antikorların etkisinden kaçar, böylece konakçının bağışıklık yanıtından da kurtulabilir⁵ ⁶.
M. bovis: Buzağılar İçin En Önemli Mycoplasma Türü
Hasta sığırlardan zaman zaman farklı Mycoplasma türleri izole edilse de, yalnızca M. bovis Sığırların Solunum Sistemi Hastalığı Kompleksi (BRD)'nin birincil nedeni olarak kabul edilir ve dünya genelinde BRD’ye neden olan en yaygın bakteriyel patojenlerden biri olarak değerlendirilir³ ⁷.
M. bovis’in sağlık, ekonomik ve hayvan refahı açısından taşıdığı önem; yüksek bulaşıcılığı (özellikle büyük besi çiftliklerinde %100’e kadar), antibiyotik tedavilerine karşı sınırlı yanıt vermesi ve enfeksiyonların kolaylıkla kronikleşmesi ile ilişkilidir³ ⁸.
Zatürreye ek olarak, M. bovis buzağılarda başka hastalıklara da neden olur. Bunlar arasında; genellikle diz ve bilek (carpus) eklemlerini etkileyen poliartiküler artrit, orta kulak iltihabı (otitis media), yatar pozisyonda oluşan apseler (dekübitis apseleri) ve endokardit gibi rahatsızlıklar yer almaktadır⁹ ¹⁰ ¹¹ ¹² ¹³.
M. bovis: Sütçü, Besi ve Etlik Buzağı İşletmelerinde Buzağı Zatürresinin Başlıca Nedenlerinden Biri
M. bovis enfeksiyonunun yaygınlığı, coğrafi konum ve üretim sistemi türüne göre değişiklik gösterir. Özellikle hayvanların farklı kaynaklardan bir araya getirildiği işletmelerde (besi çiftlikleri, etlik buzağı üniteleri) M. bovis varlığı genellikle yüksektir; BRD (sığır solunum yolu hastalığı) salgınları sırasında hasta hayvanların %50’sine kadarında M. bovis pozitifliği saptanabilmektedir. Süt sığırcılığı yapan çiftlikler de bu bakteriden etkilenebilir. Nitekim yakın zamanda yapılan bir Polonya çalışması, 74 süt sığırı sürüsünün yaklaşık %30’unda PCR ile M. bovis tespit edildiğini göstermiştir¹⁴.
Bulaş kaynağı anne olduğunda, enfeksiyon yaşamın ilk ayında ortaya çıkar, büyütme bölmelerine yayılır ve burada kalıcılık gösterir¹⁵. Sonrasında, enfekte (kronik hasta ya da asemptomatik taşıyıcı) buzağılar aracılığıyla hastalık, etlik buzağı işletmeleri ve besi çiftliklerine taşınır. Bu tür yerlerde, yüksek hayvan yoğunluğu ve zaman zaman yetersiz havalandırma gibi koşullardan faydalanarak hızla yayılım gösterir.
BVD gibi viral enfeksiyonlar ve özellikle Pasteurella türleri (M. haemolytica) ile eş enfeksiyonlar oldukça yaygındır¹⁶ ¹⁷. Bu eş enfeksiyonlarda M. bovis, ikincil değil, tam tersine M. haemolytica’nın aşırı çoğalmasına yol açan birincil etken olarak görülmektedir¹⁸.
Geleneksel olarak M. bovis, tedaviye yanıt vermeyen kronik BRD vakalarıyla ilişkilendirilmiştir¹⁹. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar, M. bovis’in yalnızca akut zatürrenin birincil etkeni olduğunu değil, aynı zamanda çoğu BRD salgınında görülen M. haemolytica enfeksiyonlarına zemin hazırladığını ortaya koymuştur⁹ ¹⁸ ²¹.
M. bovis Yüksek Bulaşıcılık Gösterir
M. bovis anneden buzağıya geçebilir. Enfekte kolostrum, süt, burun veya vajinal salgılarla bulaş mümkündür. Sütçü buzağılarda, asemptomatik taşıyıcılardan sağlanan pastörize edilmemiş atık sütlerin kullanımı enfeksiyon kaynağı olabilir²².
Enfekte buzağılar –belirti göstersin ya da göstermesin– pazarlara, büyütme merkezlerine veya besi çiftliklerine ulaştığında, özellikle yüksek hayvan yoğunluğu, yetersiz havalandırma ve soğuk-nemli ortamlarda, hastalığı aerosoller yoluyla hızla yayabilir. Yetersiz dezenfekte edilen besleme ekipmanları da bulaş kaynağı olabilir¹³.
Kronik vakalar havaya yüksek miktarda bakteri saçar. Bu nedenle, bu tür hayvanların izole edilmesi, barınaklarda iyi havalandırma ve hijyen uygulamaları enfeksiyonun önlenmesinde hayati öneme sahiptir²².
Sonuç
M. bovis, yalnızca türünün en önemli temsilcisi değil, aynı zamanda buzağılarda BRD’nin başlıca nedenlerinden biridir. Bu bakteri; yüksek bulaşma potansiyeline sahip olması, bağışıklık sisteminden kaçabilmesi, akut ve kronik enfeksiyonlara yol açabilmesi, zatürre, artrit ve otitise neden olabilmesi gibi birçok özelliğiyle öne çıkan bir patojendir. Tüm bu faktörler, mevcut aşı seçeneklerinin sınırlı olması ve antimikrobiyal direncin yaygınlığı ile birleştiğinde, üreticiler ve veteriner hekimler için M. bovis’in genç buzağıların sağlığı ve refahı açısından öncelikli bir konu haline gelmesini zorunlu kılmaktadır.
Yorumlarınızı buraya bırakın