Ağrı Değerlendirmesi ve Kontrolü: Veteriner NSAİD'lerin Rolü

Ağrı, vücudun normal bir savunma reaksiyonudur. Aslında hayvanda bir “saldırı” durumunda bir alarm sinyali görevi görür ve saldırıyı bastırmaya veya hafifletmeye yönelik bir dizi fizyolojik reaksiyonu tetikler; böylece olumsuz etkileri en aza indirir. Bu ağrının etkili şekilde yönetilmesi, üretim hayvanlarının genel refahını ve verimliliğini sağlamakta kritik bir rol oynayan veteriner NSAİD’lerin (Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar) kullanımını içerir.

Ancak ağrı çok fazla olduğunda (şiddet veya süre açısından), gereksiz bir ağrı çekildiğinde ya da hayvanın kendi geliştirdiği azaltıcı önlemler yetersiz kaldığında, bu durum olumsuz bir unsura dönüşür. Hayvanın refahı üzerinde olumsuz etki bırakmaya ve artık kabul edilebilir olmamaya başlar. Ayrıca, düşük refah düzeyi hayvanın potansiyelini tam olarak ortaya koyma yetisini de etkiler. Başka bir deyişle, ağrı; süt üretimi ve ortalama günlük canlı ağırlık artışını olumsuz yönde etkiler.

Bu nedenle, üretim hayvanlarında ağrı yönetimi iki yönlü bir öneme sahiptir. İlk olarak, etik bir önemi vardır: bakımımız altındaki hayvanlara mümkün olan en iyi refahı sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmak esastır. İkinci olarak, zooteknik bir önemi vardır: acı çeken bir hayvan daha az üretir ve buna bağlı olarak ekonomik kayıplara neden olur. 

NSAIDs 1

Sığırlar ağrıyı nasıl ifade eder? 

Diğer hayvan türlerinin aksine sığırlar genellikle ağrıya dair çok az belirti gösterir. Topallık veya akut mastitis gibi bazı hastalıklarda ağrı belirgindir ve hareket etmede zorluk, dokunmaya karşı şiddetli tepki, bir ayağa daha az ağırlık verme gibi semptomlar izlenir. Ancak solunum yolu hastalıkları veya metritis gibi diğer durumlarda, ağrı belirtileri belli belirsizdir ve yalnızca hayvanlarını dikkatle gözlemlemek için yeterli zamanı ayıran eğitimli bir yetiştirici bu belirtileri anlayabilir.

Bundan birkaç yıl önce Karina Bech Gleerup, ağrı deneyimleyen süt ineklerinde görülen davranışsal değişiklikleri tanımlayan bir çalışma ortaya koydu(Gleerup et al., 2015; Gleerup et al., 2017). Yazarların "İnek Ağrı Skalası" (Cow Pain Scale) adını verdiği bu ölçek (şekil 1), ağrı ile ilişkili hayvan davranışlarını değerlendirip puanlamaktadır. 

Bu ölçek, süt ineklerinde ağrının şu şekilde ifade edildiğini göstermektedir:

  • Çevreye yönelik dikkat
  • Baş pozisyonu
  • Kulak pozisyonu
  • Yüz ifadesi
  • İnsana yaklaşma tepkisi
  • Sırt pozisyonu

Topallık durumlarında bu ölçeğe "yürürken adım uzunluğu" kriteri de eklenmektedir.

NSAIDs figura

Şekil 1. The Cow Pain Scale (Gleerup 2017 in WCDS Advances in Dairy Technology (2017) Volume 29: 231-239)

 

Süt İneklerinde Ağrının Ekonomik Etkisi

Hayvan refahına olumsuz etkilerin yanı sıra, ağrının bir de maliyeti vardır. Fizyolojik açıdan bakıldığında, ağrı stres yaratır ve bu da adrenal bezlerden kortizol salınımına yol açar. Kortizolün immünsüpresif etkisi vardır ve bu da hayvanları ikincil enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir. Benzer şekilde, ağrı luteinizan hormon (LH) salgısını azaltır. Bu da verimliliğin düşmesine yol açar. Son olarak, ağrı çeken bir hayvan daha az hareket eder (daha az yemliklere gider) ve iştahı azalır; bu da üretiminin olumsuz etkilenmesine neden olur.

Birçok teknik ve ekonomik çalışma, hayvan üretimindeki kayıpları vurgulamıştır. Örneğin, topallık vakalarında yem alımındaki azalma, şiddetine bağlı olarak %3 ile %16 arasında tahmin edilmiştir. Bunun sonucunda, süt üretimi %36’ya kadar düşebilir. Ayrıca, verimlilikte bozulma ve kesime gönderilme riski artar. Bir derleme çalışması, topallık vakasının maliyetinin 100 ile 300 Euro arasında olduğunu söylemektedir (Ózsvári, 2017).

Doğum, özellikle güç olduğunda, hem inek hem de buzağı için ağrılı bir deneyimdir. Son çalışmalarda, doğum sonrası tedavi edilmeyen ağrı, ilk 305 laktasyon günü boyunca süt üretiminde 611 kg’lık bir azalmaya yol açmıştır (Gladden, 2021). Benzer şekilde, tedavi edilmeyen inekler, tedavi edilenlere göre 22 gün daha geç gebe kalmıştır. Buzağı için, yardımlı doğum nedeniyle oluşan ağrının medikal yönetimi, süt emme dönemine kadar daha yüksek bir Günlük Ağırlık Artışı (0.1 kg/gün) sağlamıştır. Bu şekilde tedavi edilen dişi buzağıların daha erken östrus gösterdiği ve dolayısıyla daha erken yaşta tohumlandığı gözlemlenmiştir.

Sonuç

Sığırların bazen ağrı belirtisini çok net göstermese de, bu durum onların ağrı çekmedikleri anlamına gelmez. Bu nedenle, bu belirtileri tanımak ve doğru şekilde yorumlamak önemlidir. Bu, hayvana fayda sağlayacak uygun ağrı yönetiminin uygulanmasını sağlayacaktır. Ancak çiftçi de bundan fayda sağlayacaktır çünkü hayvanın ıstırabına cevap vererek duyacağı duygusal rahatlamanın yanı sıra, çiftliğinin kârlılığını da artıracaktır.

Veteriner NSAID'lerinin kullanımı dahil olmak üzere, sorumlu bir ağrı yönetimi, çiftçilerin hem sığırlarının refahını hem de operasyonlarının ekonomik verimliliğini sağlamalarına yardımcı olabilir.

 

Referanslar:
Gladden, N. L. (2021). Bovine parturition: welfare and production implications of assistance and ketoprofen analgesia (Doctoral dissertation, University of Glasgow).
Gleerup, K. B., Andersen, P. H., Munksgaard, L., & Forkman, B. (2015). Pain evaluation in dairy cattle. Applied Animal Behaviour Science, 171, 25-32.
Gleerup, K. B., Forkman, B., Otten, N. D., Munksgaard, L., & Andersen, P. H. (2017). Identifying pain behaviors in dairy cattle. WCDS Adv Dairy Technol, 29, 231-239.
Ózsvári, L. (2017). Economic cost of lameness in dairy cattle herds. J. Dairy Vet. Anim. Res, 6(2), 283-289.

Yorumlarınızı buraya bırakın